Tarım, çevredeki en büyük insan kaynaklı kükürt kaynağı olarak fosil yakıtların yerini alıyor

yeni ABD Ulusal Bilim Vakfı-finansmanlı çalışma, yayınlanan Doğa Jeolojisitarım arazilerine gübre ve böcek ilacı uygulamalarını çevredeki en büyük kükürt kaynakları olarak tanımlıyor – 20. yüzyılın ikinci yarısında asit yağmuru günlerinde görülen en yüksek kükürt yükünün 10 katına kadar.
Sonuç olarak araştırmacılar, Colorado Boulder Üniversitesi kükürdün büyük ölçüde genişletilmiş izlenmesini ve sulak alanlarda artan cıva seviyeleri, toprak bozulması ve tarım alanlarındaki popülasyonlar için daha yüksek astım riskini içeren bu artışın olası olumsuz etkilerinin incelenmesini tavsiye etmektedir.
Araştırmanın baş yazarı Eve-Lyn Hinckley, “Tarımda kükürt birçok farklı biçimde kullanılıyor ve bu farklı biçimlerin toprakta nasıl tepki gösterdiğini kapsamlı bir şekilde incelemedik” dedi. “Hiç kimse bu eklemelerin çevre ve insan sağlığı sonuçlarına kapsamlı bir şekilde bakmadı.”
Kükürt, doğal olarak oluşan bir elementtir ve azot alımına yardımcı olan önemli bir bitki besin maddesidir. Fosil yakıt çıkarımı yoluyla yer altından çıkarılır ve gübre ve böcek ilacı yapımında kullanılır.
Ancak kükürt aynı zamanda oldukça reaktiftir, yani kararlı formu yüzeye çıkar çıkmaz hızla kimyasal dönüşümlere uğrayacaktır — ekosistemlerin sağlığını etkiler ve yaban hayatı ve insanlar için tehlike oluşturan ağır metaller oluşturmak üzere reaksiyona girer.
Tarihsel olarak, kömürle çalışan termik santraller, biyosfer için en büyük reaktif kükürt kaynağıydı – 1960’larda ve 1970’lerde asit yağmurlarına ve kuzeydoğu ABD ve Avrupa’da orman ve su ekosistemlerinin bozulmasına yol açtı.
Hinckley, “Bu, asit yağmurlu günlerdekinden çok farklı bir sorun” dedi. “Uzak ormanlar üzerindeki yaygın atmosferik birikimden, bölgesel ekin alanlarına hedeflenen reaktif kükürt ilavelerine geçtik. Bu miktarlar, asit yağmurunun zirvesinde gördüğümüzden çok daha yüksek.”
NSF’nin Yer Bilimleri Bölümü’nde program direktörü olan Philip Bennett, “Bu çalışma, doğal ve insan kaynaklı biyojeokimyasal döngülerin iç içe geçmiş doğasını gösteriyor ve besin mevcudiyeti ve akış, gıda üretimi üzerindeki etkiler de dahil olmak üzere çevremizdeki kükürtün yeni etkilerini ortaya koyuyor. ve zehirli metaller.”