Bilim adamları bildirilmemiş bitki yapısını keşfetti
Birçokları için Thale teresi veya Arabidopsis thaliana, yol kenarındaki bir yabani ottan biraz daha fazlasıdır, ancak bitkinin, bitkilerin nasıl büyüdüğünü ve geliştiğini anlamada araştırmacılara yardımcı olma konusunda uzun bir geçmişi vardır.
Arabidopsis bilimsel olarak ilk olarak 16. yüzyılda tanımlanmış ve ilk genetik mutantı 1800’lerde tanımlanmıştır. 1940’lardan beri Arabidopsis, onu bitki genetiği, gelişimi ve fizyolojisini keşfetmek için bir model sistem olarak kullanmaya devam eden bilim camiasında popülaritesini artırdı.
On yıllarca süren incelemeden sonra Arabidopsis’in yapısının tamamen belgelenmiş olması beklenebilir, ancak Penn Eyalet Üniversitesi’nden bilim adamları Timothy Gookin ve Sarah Assmann tarafından yapılan yeni bir çalışma, bu mütevazi bitkinin hala bazı sürprizleri olduğunu ortaya koyuyor. bu ABD Ulusal Bilim Vakfı tarafından finanse edilen araştırmacılar, yapı mühendisliğindeki bir konsolun işlevine benzer şekilde, bir uçta gövdeye bağlanan ve çiçek taşıyan sapı tutmak için havada asılı duran konsol adı verilen daha önce bildirilmemiş bir yapıyı tanımlıyor.
Gookin, “Örgüleri ilk gözlemlediğimde, sonuçların hiçbirine güvenmedim. Bunun, belki de su, toprak, gübre ve hatta binanın çevresel kirlenmesiyle birlikte genetik kirlenmenin bir eseri olması gerektiğini düşündüm” dedi. hava besleme.”
Konsollar bilim adamlarını bu kadar uzun süre nasıl atlattı? İlk olarak, konsollar nadirdir. Yalnızca kısa gün uzunlukları gibi bir bitkinin çiçeklenmeyi geciktirmesine neden olan belirli koşullar altında gelişirler ve yalnızca bitkinin çiçek açmaya başladığı kesin noktada oluşurlar.
Ek olarak, Gookin ve Assmann’ın keşfettiği gibi, bazı popüler Arabidopsis suşları, onları hiçbir şekilde kantil üretemez hale getiren genetik mutasyonlara sahiptir.
NSF’nin Moleküler ve Hücresel Biyobilimler Bölümü’nde program direktörü olan Steve Clouse, “Bu, çevresel ve genetik faktörler tarafından düzenlenen koşullu organogenezin bir örneğidir” dedi ve “araştırmanın alabileceği yeni kıvrımları ve dönüşleri gösteriyor. NSF’nin orijinal odak noktası -desteklenen proje, şu anda kantil oluşumunu baskıladığı gösterilen bir sinyal molekülleri sınıfı olan heteromerik G proteinleri üzerindeydi.”
keşif oldu bildirildi dergide Gelişim.