Dünyanın merkezine yapılan modern bir yolculukta, bilim adamları Minnesota’nın Vermilion Sıradağlarındaki Soudan Yeraltı Madeninin derinliklerini keşfediyorlar.
Orada araştırmacılar, mikroorganizmaların ve binlerce fit aşağı kayaların etkileşimini anlamak için çalışıyorlar. Maden, eyaletin en eski ve en derin demir madeni.
19. yüzyılın sonlarında, bölgedeki araştırmacılar yüzde 65’ten fazla demir yüklü hematit damarları buldular. Kısa süre sonra bir açık ocak madeni açıldı, ardından 1900’de yer altına taşındı. Madencilik, 1962’de operasyonlar durdurulana kadar aktifti.
Maden kapandığında, yüzeyin 2.341 fit altına ulaştı. Madenciler alışılmadık bir teknik kullandılar: mağaranın tavanını kazdılar, sonra zemini tavanın kazıldığı miktarda yükseltmek için atık kayayı kullandılar. Bu nedenle tavan ve zemin, 10 ila 20 fit arasında sabit – ve dar – tutuldu.
Ulusal Bilim Vakfı’ndan (NSF) hibe alan Minnesota Üniversitesi’nden Brandy Toner ve meslektaşlarının araştırdığı ortam bu. Soudan Madeninin derinliklerinde gelişen mikropları inceliyorlar. Mikroplar geçimlerini madenin demir açısından zengin kayalarından sağlıyor.
Toner, “Sonuçlar, mikrobiyal yaşamın parçalama ve kullanılmış nükleer malzemeler dahil yer altı atık bertarafı gibi enerji çıkarma işlemlerini nasıl etkilediğini anlamak için önemlidir” diyor.
Araştırmacılar, mikroorganizmalar ve derin kayalar arasındaki etkileşime yaşam-Dünya bağlantısı diyorlar.
Araştırmayı finanse eden NSF’nin Yer Bilimleri Bölümü’nün program direktörü Dennis Geist, “Bu kayalar başlangıçta demir açısından çok zengin oldukları için çıkarıldı – aynı zamanda mikropların onları ‘yemesinin’ nedeni de” diyor. “Bu terk edilmiş maden, Dünya’daki yaşamın önemli bir bölümünü oluşturan mikropları incelemek için eşsiz bir doğal laboratuvardır: yer altı biyosferi.”