Bilim adamları ‘unutulmuş’ deniz yosunu cinsini diriltiyor

1800’lerin sonlarında bilim adamları, deniz şakayıkları, mercanlar ve denizanaları da dahil olmak üzere bazı ılıman deniz hayvanlarının dokularında gözlemledikleri “sarı hücreler” karşısında şaşkına döndüler. Bu hücreler hayvanın bir parçası mıydı yoksa ayrı organizmalar mıydı? Ayrılarsa, parazit miydiler yoksa ev sahibine bir fayda sağladılar mı?
Dergide yayınlanan bir makalede Doğa 1882’de Edinburgh Üniversitesi’nden biyolog Sir Patrick Geddes, bu hücrelerin yalnızca ayrı varlıklar olduğunu değil, aynı zamanda içinde yaşadıkları hayvanlara da faydalı olduklarını öne sürdü.
Onları yeni bir cinse atadı, Filozoon — Yunanca “arkadaş olarak sevmek” anlamına gelen phileo ve “hayvan” anlamına gelen zoon’dan — ve ardından kariyer yönünü kentsel planlama ve tasarıma çevirdi. Zamanla Geddes’in bilimsel katkıları büyük ölçüde unutuldu ve Filozoon cins adı hiç kullanılmamıştır.
Şimdi araştırmacılar Penn Eyaleti ve diğer kuruluşlar, Geddes’ten sonra Symbiodiniaceae familyasında fotosentetik algler olduğu belirlenen bu sarı hücreleri yeniden incelediler. İçindeABD Ulusal Bilim Vakfı-finansmanlıders çalışma yayınlanan Avrupa Psikoloji Dergisiekip cinsi yeniden canlandırdı Filozoon Geddes’in araştırdığı iki alg türünü ve altı yeni ilgili türü karakterize etmek için modern teknolojileri kullanarak.
Makalenin baş yazarı Todd LaJeunesse, “Patrick Geddes, bir hayvanın dokularındaki sarı hücrelerin – mikro alg ortakyaşamları – ekolojik önemini fark ederek, fotosentetik bir hayvan yaratma konusunda zamanının ilerisindeydi” dedi. “Artık mikroorganizmaların tüm çok hücreli organizmalarla ortaklaşa yaşadığını biliyoruz; örneğin, insan bağırsak mikrobiyomlarımızı oluşturan bakteriler genel sağlığımız için çok önemlidir. Filozoon cinsi, bu doğa tarihçisinin çalışmalarını onurlandırıyoruz.”