1980’lerden bu yana, güney Batı Virginia’daki genişleyen bir dağ zirvesi çıkarma madenciliği kompleksi, su yaşamı için güvenli olmadığı düşünülen seviyelerdeki kirleticileri – selenyum gibi – yakındaki nehirlere sızdırıyor.
Şimdi, maden kapalı olsa bile, Ulusal Bilim Vakfı-fonlanan araştırmacılar, akarsu böceklerinde ve onları yiyen örümceklerde yüksek konsantrasyonlarda selenyum buldular; bu, kirletici maddenin besin zincirinde yukarı çıkarken sudan karaya hareket ettiğinin bir göstergesidir.
Duke Üniversitesi araştırmacılar, Batı Virginia’daki Lincoln County’deki sarp ormanlık arazide kıvrılan bir dere ve akarsu ağı olan Mud Nehri havzasındaki 23 dereye baktı. Havza, Appalachia’daki en büyük dağ zirvesi çıkarma madenciliği operasyonlarından biri olan 9.900 dönümlük Hobet 21 kömür madenini de kurutuyor.
2015’te kapatılana kadar otuz yıl boyunca madencilik operasyonu, altındaki kömürü çıkarmak için dağların tepelerini patlattı ve kalan kayaları yüzlerce fit molozun altına gömerek komşu vadilere itti.
Bu madencilik atıklarından akan su, selenyum ve diğer çözünmüş maddeler gibi doğal olarak oluşan eser elementler içerir. bu yeni çalışmadergide yayınlanan Çevre Bilimi ve Teknolojisiselenyumun suya girdikten sonra besin ağlarında nasıl hareket ettiğine baktı.
Ekibin sonuçları, orada ne kadar çok mayınlı arazi varsa, akış biyofilmlerinde o kadar fazla selenyum olduğunu gösteriyor. Ve biyofilmlerde ne kadar çok selenyum bulunursa, suda yaşayan böceklerde ve böcekleri yiyen örümceklerde o kadar fazladır.
Mayınlı alanlardan gelen akarsu böcekleri, diğer alanlara göre beş kat daha yüksek selenyum konsantrasyonlarına sahipti.
Böceklerdeki ve onların mayınlı akarsulardan yırtıcı örümceklerindeki selenyum konsantrasyonları sırasıyla milyonda 95 ve 26 parça kadar yüksekti — kuşların yemesi için güvenli kabul edilemeyecek kadar yüksek ve hayvan dokularında kaydedilen en yüksek düzeylerden bazıları.
NSF’nin Yer Bilimleri Bölümü’nde program direktörü olan Ingrid Padilla, “Bu çalışma, su yollarımıza ulaşan kirleticilerin insan ve diğer hayvanların sağlığı ve çevre için önemli riskler oluşturmaya devam ettiğini gösteriyor” diyor.