Gökbilimciler, en büyük kütleli yıldızların (güneşin kütlesinin 100 katından fazla olanların) nasıl oluştuğunu henüz tam olarak anlamadılar. Bu yapbozun özellikle zorlu bir parçası, tipik olarak tozla örtülü yıldız kümelerinin yoğun nüfuslu kalplerinde yaşayan bu devlerin gözlemlerini elde etmektir.
Dev yıldızlar da hızlı yaşar ve genç ölürler, yakıt rezervlerini yalnızca birkaç milyon yılda tüketirler. Karşılaştırıldığında, güneş 10 milyar yıllık ömrünün yarısından daha az. Yoğun bir şekilde kümelenmiş yıldızların, nispeten kısa ömürlerin ve geniş astronomik mesafelerin birleşimi, kümeler halindeki büyük kütleli yıldızları ayırt etmeyi göz korkutucu bir teknik zorluk haline getirir.
tarafından işletilen Uluslararası İkizler Gözlemevi’nin İkizler Güney Teleskopu üzerindeki Zorro aletinin yeteneklerini zorlayarak. ABD Ulusal Bilim Vakfı‘s NOIRLab, gökbilimciler, bilinen en büyük kütleli yıldız olan R136a1’in bugüne kadarki en net görüntüsünü elde ettiler. Bulgular şu adreste rapor edilmiştir: Astrofizik Dergisi.
Devasa yıldız, Dünya’dan yaklaşık 160.000 ışıkyılı uzaklıkta, Samanyolu’nun cüce yoldaş gökadası Büyük Macellan Bulutu’ndaki Tarantula Bulutsusu’nun merkezinde yer alan R136 yıldız kümesinin bir üyesidir.
Önceki gözlemler, R136a1’in güneş kütlesinin 250 ila 320 katı arasında bir kütleye sahip olduğunu ileri sürdü. Ancak yeni Zorro gözlemleri, bu dev yıldızın güneş kütlesinin yalnızca 170 ila 230 katı olabileceğini gösteriyor. Bu daha düşük tahminle bile, R136a1 hala bilinen en büyük kütleli yıldız olarak nitelendirilmektedir.
Gökbilimciler, gözlemlenen parlaklığını ve sıcaklığını teorik tahminlerle karşılaştırarak bir yıldızın kütlesini tahmin edebilirler. Daha keskin Zorro görüntüsü, NSF’den NOIRLab astronomu Venu Kalari ve meslektaşlarının, R136a1’in parlaklığını, parlaklığının ve dolayısıyla kütlesinin daha düşük bir tahminine yol açan yakındaki yıldız arkadaşlarından daha doğru bir şekilde ayırmasını sağladı.
Kalari, “Sonuçlarımız bize şu anda bildiğimiz en büyük yıldızın daha önce düşündüğümüz kadar büyük olmadığını gösteriyor” dedi. “Bu, yıldız kütlelerinin üst sınırının da önceden düşünülenden daha küçük olabileceğini gösteriyor.”