Grönland açıklarındaki buzlu sulara yapılan bir keşif gezisine dayanan yeni araştırma, sıfırın altındaki sıcaklıklarda yaşama bu benzersiz adaptasyonun öneminin altında yatan, küçük bir salyangoz türünde yüksek düzeyde antifriz proteinleri ortaya koyuyor.
bu ABD Ulusal Bilim Vakfıbilim adamları tarafından yürütülen destekli çalışma, Amerikan Doğa Tarihi Müzesi ve City University of New York ve dergide yayınlandı Evrimsel Biyoinformatikayrıca Kuzey Kutbu’ndaki okyanus sıcaklıklarının ısınmasının bu son derece uzmanlaşmış balıklar için bir tehdit oluşturabileceği konusunda da uyarıda bulunuyor.
“Salyangoz balığı, Kuzey Kutbu’nun sıfırın altındaki sularında hayatta kalmasına izin veren antifriz proteinlerinin yanı sıra, uzun süreli karanlıkta biyofloresans gösterileri yoluyla aşırı ortamlarda hayata adaptasyonların harika bir örneğidir” diyor Wilson Francisco. NSF’nin Moleküler ve Hücresel Biyobilimler Bölümü. Mavi ışığı yeşil, kırmızı veya sarı ışığa dönüştürme yeteneği olan biyofloresans Arktik balıklarında nadirdir; salyangoz, biyofloresans yaptığı bilinen tek kutup balığıdır.
Kutup okyanuslarının buzlu suları, deniz yaşamı için aşırı bir ortamdır ve sakinleri donma sıcaklıklarıyla başa çıkacak mekanizmalara sahip olanlarla sınırlar. Bazı sürüngen ve böcek türlerinin aksine, balıklar vücut sıvılarının kısmi donmasında bile hayatta kalamazlar, bu nedenle hücrelerinde ve vücut sıvılarında büyük buz taneciklerinin oluşumunu önlemek için öncelikle karaciğerde yapılan antifriz proteinlerine bağımlıdırlar.
Balığın bu özel proteinleri yapma yeteneği yaklaşık 50 yıl önce keşfedildi ve bilim adamları o zamandan beri antifriz proteinlerinin beş farklı gen ailesinden yapıldığını belirlediler.
Salyangoz genleri, şimdiye kadar gözlemlenen en yüksek antifriz protein ekspresyon seviyelerine sahip olup, bu hayvanların hayatta kalması için önemlerini vurguluyor ve ısınma ortam koşullarında nasıl başarılı olabilecekleri konusunda kırmızı bir bayrak gönderiyor.
20. yüzyılın ortalarından bu yana, Kuzey Kutbu’nda sıcaklıklar orta enlemlere göre iki kat daha hızlı arttı. Bazı araştırmalar, Arktik deniz buzu düşüşünün mevcut oranda devam etmesi durumunda, Arktik Okyanusu’nun önümüzdeki otuz yıl içinde yaz aylarında çoğunlukla buzsuz olacağını tahmin ediyor.