NSF Haberler

İşaret Dilinin Ritimleri

Dışarıdan bir bakış açısıyla, konuşulan bir dil ile işaret dilini anlamak tamamen farklı beyin süreçlerini içeriyormuş gibi görünebilir. İşlemlerden biri kulaklarınızı, diğeri ise gözlerinizi içerir ve bilim adamları uzun zamandır beynin farklı bölümlerinin bu farklı duyusal girdileri işlediğini biliyorlar.

İnsanların dili nasıl anladıkları konusunda ritmin oynadığı rolle ilgilenen Chicago Üniversitesi’ndeki bilim adamları için, bu girdiler arasındaki farklar deney yapma fırsatı sağladı. Sonuç olarak yayınlanan çalışma, Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı sözlü veya işaretli dili işlemek için ritmin önemli olduğunu açıklamaya yardımcı olur.

Önceki çalışmalar, konuşma ritminin, konuşulan dili anlamada yer alan sinirsel aktivitenin ritmini değiştirdiğini göstermiştir. İnsanlar konuşulan dili dinlediğinde, beynin işitsel korteks aktivitesi cümlelerin ritmini takip edecek şekilde ayarlanır. Bu fenomen sürüklenme olarak bilinir.

Ancak araştırmacılar sürüklenmeyi tanımladıktan sonra bile, ritmin dili anlamadaki rolünü anlamak zor olmaya devam etti. Bir kişi konuşulan dili dinlediğinde nöral aktivite değişir – ama beyin aynı zamanda çok benzer bir şekilde ve benzer bir frekansta rastgele, anlamsız ses patlamalarına da kilitlenir.

Chicago Üniversitesi ekibinin işaret dilini içeren deneysel bir fırsat gördüğü yer burasıdır. Konuşma dilindeki doğal ritimler, işitsel korteks için tercih edilen frekansa benzerken, bu, işaret dili ve görsel korteks için doğru değildir. ASL’deki el hareketlerinden gelen ritimler, konuşma dilinden önemli ölçüde daha yavaştır.

Araştırmacılar, Amerikan İşaret Dilinde (ASL) anlatılan hikayelerin videolarını izlerken katılımcıların beyin aktivitelerini kaydetmek için elektroensefalografi (EEG) kullandılar. Bir grup, ASL’de akıcı olan katılımcılardan, diğeri ise imzalamayanlardan oluşuyordu. Araştırmacılar daha sonra katılımcıların beyinlerinin farklı bölgelerindeki aktivite ritimlerini analiz ettiler.

Görsel korteksteki beyin aktivite ritimleri, işaret dilinin ritimlerini takip etti. Daha da önemlisi, araştırmacılar, genellikle görsel aktivitede görülen yüksek frekanslarda değil, işaret dilinde anlamlı bilgiler taşıyan düşük frekanslarda sürüklenmeyi gözlemlediler.

Chicago Üniversitesi’nde Psikoloji Profesörü olan baş araştırmacı Daniel Casasanto, “İşaretlere bakarak, beynin dili daha genel olarak nasıl işlediği hakkında bir şeyler öğrendik” dedi. “Yalnızca konuşmayı inceleyerek çözemeyeceğimiz bir gizemi çözdük.”

ASL’de akıcı olan ve imza atmayan gruplar sürüklenme gösterirken, ASL’de akıcı olan katılımcılar için frontal kortekste, imzalamayanlara kıyasla daha güçlüydü. Frontal korteks, beynin bilişsel becerileri kontrol eden bölgesidir. Yazarlar, ilgili hareketleri daha iyi tahmin edebildikleri ve bu nedenle gördükleri ritimleri daha fazla tahmin edip onlara katılabildikleri için, önden sürüklenmenin akıcı işaretleyicilerde daha güçlü olabileceğini öne sürüyorlar.

Betty Tuller, “Bu çalışma, görsel olsa bile dili işlemek için ritmin önemini vurguluyor. Bunun gibi çalışmalar, beyni hareket halinde ve bağlam içinde anlamaya çalışan Ulusal Bilim Vakfı’nın Beyni Anlama Girişimi’nin çekirdeğini oluşturuyor” dedi. NSF’nin Algı, Eylem ve Biliş Programı için bir program yöneticisi. “Beynin dili nasıl işlediğine dair temel bilgiler, çocukları nasıl eğittiğimizi, dil bozukluklarını tedavi ettiğimizi, askeri personeli nasıl eğittiğimizi geliştirme potansiyeline sahiptir ve öğrenme ve hafıza çalışmaları için çıkarımları olabilir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir