Ölümcül COVID-19 koronavirüsü dünya çapında yayılırken, hapşırma, öksürme veya sadece virüsü taşıyan bir yüzeye dokunmanın enfeksiyonu yayabileceğini biliyoruz.
Araştırmacıların bilmediği şey, insan dokusundaki sümüksü maddeler olan farklı mukus bileşimlerinin koronavirüslerin bulaşmasında nasıl bir rol oynayabileceğidir. “Süper yayıcılar” olarak bilinen bazı kişilerin hastalığı neden diğerlerinden daha fazla bulaştırdıklarını da bilmiyorlar.
Şimdi Utah Üniversitesi biyomedikal mühendisi Jessica Kramer, mukusun koronavirüslerin kişiden kişiye aktarılmasında nasıl bir rol oynadığını araştırıyor. Kramer, ABD’den Hızlı Müdahale Araştırması (RAPID) hibesi aldı. Ulusal Bilim Vakfı çalışma için
Kramer, “Herkes hastalığı eşit şekilde yaymıyor” diyor. “Mukuslarının kalitesi açıklamanın bir parçası olabilir. Bir kişi hapşırıp bunu başka bir kişiye bulaştırabilir ve bir başkası bulaştırmayabilir.”
Kramer, mukus proteinlerinin farklı bileşimlerinin koronavirüsleri nasıl yaydığını anlamanın, “süper yayıcılar” olanların yanı sıra enfekte olmaya karşı daha savunmasız olabilecekleri belirlemeye yardımcı olabileceğini söylüyor.
Bu tanımlama, virüsü kimin yayacağına dair daha doğru verilerin daha hızlı toplanmasını sağlayabilir ve yüksek riskli popülasyonlar için daha etkili karantina önlemleri sağlayabilir. COVID-19’un gelişinden bu yana, ülkedeki epidemiyologlar, enfeksiyonun nerede büyüdüğünü bilmek için yapılan doğru testlerin yayılmasını kontrol altına almada önemli bir faktör olduğunu söylediler.
NSF’nin Malzeme Araştırma Bölümü program direktörü Randy Duran, “Bu ödül, temel malzeme araştırmalarının COVID-19 salgınında ve gelecekteki bu tür durumlarda büyük fark yaratan soruları nasıl ele alabileceğinin harika bir örneğidir” diyor.
Ekip, mukusu oluşturan proteinler olan farklı sentetik müsin formları oluşturacak ve bunları koronavirüslerin tehlikeli olmayan versiyonları ile test edecek.