NSF Haberler

Tazmanya canavarı üzerine yapılan araştırma, insan kanseriyle mücadelede yeni bilgiler sunuyor

Nadir, bulaşıcı bir tümör, ikonik Tazmanya canavarını yok olmanın eşiğine getirdi. Washington Eyalet Üniversitesi ve Seattle’daki Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi, hayvanların hayatta kalması ve insan kanserleri için olası yeni tedaviler için umut veriyor.

bu ABD Ulusal Bilim Vakfı-finansmanlı çalışma, yayınlanan Genetikvahşi doğada Tazmanya canavarlarında bulaşıcı bir kanserin büyümesinin azalmasına yol açan tek bir genetik mutasyon buldu.

Biyolog Andrew Storfer, “Bu gen insan prostat ve kolon kanserlerinde de rol oynuyor” dedi. “Bulgular, dünyada kalan birkaç Tazmanya şeytanını kurtarmaya yardımcı olma vaadini taşıyor ve aynı zamanda insan sağlığına da dönüşebilir.”

Araştırma ekibi, kendiliğinden gerileyen şeytan yüz tümörü hastalığı vakalarının genomlarını inceledi – yani kanser kendi kendine kaybolmaya başladı.

Bilim adamları, tümör gerilemesine katkıda bulunan mutasyonun gen işlevini değiştirmediğini, bunun yerine tümördeki hücre büyümesini yavaşlatan bir geni etkinleştirdiğini keşfettiklerinde şaşırdılar. En azından laboratuvarda bu şekilde davranıyor.

Helicobacter pylori’den mide kanseri ve insan papilloma virüsünden rahim ağzı kanseri gibi tüm insan kanserlerinin %20’sine enfeksiyonlar neden olurken, Tazmanya şeytanları için kanser enfeksiyondur.

Şeytan yüz tümörü hastalığı, ortak sosyal davranışlar sırasında birbirlerini ısırdıklarında hayvanlar arasında yayılır. 1990’ların ortalarından beri hastalık, şu anda yalnızca Avustralya’nın güneydoğu kıyısı açıklarındaki Tazmanya ada eyaletinde bulunan bu etçil keseli hayvanların popülasyonunu büyük ölçüde azalttı.

Storfer, “Bu hastalık büyük ölçüde ölümcül olsa da, artan sayıda bireysel hayvanda tümörlerin kaybolduğunu görüyoruz.” Dedi. “Gelecekte bir dizi insan kanserini anlamak ve muhtemelen tedavi etmek için uygulanabilecek bir şey öğrenmeyi umuyoruz.”

NSF’nin Çevre Biyolojisi Bölümü’nde program direktörü olan Sam Scheiner, “Bu sonuçlar, temel araştırmaların tamamen farklı bir problem için önemli olan, tamamen beklenmedik sonuçlar üretebileceğini gösteriyor” diye ekledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir